Cemilzade olarak, 137 senedir, sadece markamızı değil, lokumlarımızı, ezmelerimizi, şekerlemelerimizi de olduğu şekliyle koruyoruz. 100 yıl öncesine ait broşürümüzde vurguladığımız üzere, şekeri en doğal haliyle tüketmek o dönemde de çok makbulmüş. Ailemizin Kahire’de yaşadığı dönemde (İstanbul’dan Kahire’ye taşınma hikayemizi detaylı tarihçemizde okuyabilirsiniz) üretimde sadece saf kamış şekeri kullanırmışız. 1937 yılında yurdumuza döndüğümüzden bu yana da sadece kendi topraklarımızda yetişen pancar şekerini kullanıyoruz. Tarihimizde hiç bir zaman glikoz veya diğer gıda katkı maddelerini kullanmadık, Cemilzade dostlarına 1883’ten bu yana sadece doğal lezzetleri harmanladığımız ürünlerimizi sunuyoruz.

Cemilzade ailesi olarak, lezzetlerimizin ve butik üretim yöntemlerimizin somut olmayan kültürel mirasımızın birer parçaları olduğuna yürekten inanıyoruz. 137 sene önce mağazalarımızda Çifte kavrulmuş lokumumuzu veya badem ezmemizi tadan bir İstanbullu nasıl bir deneyim yaşıyorsa bugün mağazalarımıza gelen dostlarımızın damaklarında aynı lezzeti paylaşabilmek, bu kültürel mirası taşımanın en önemli sorumluluklarından biridir.